Hiç yılın başında kocaman bir hedef listesi yapıp, şubat ayına varmadan çoğunu unutmuş muydunuz? 🙋 Ben defalarca yaşadım. Spor salonu üyeliği alıp sadece ilk hafta gidenlerdenim. “Her gün İngilizce öğreneceğim” deyip üçüncü gün Netflix açanlardanım.
Sorun bizde mi? Aslında değil. Sorun, hedefi koyma şeklimizde.
Neden Çoğu Hedef Yarım Kalıyor?
Çünkü genelde “büyük resmi” yazıyoruz ama “küçük parçaları” unuturuz.
- “Daha sağlıklı olacağım” diyoruz ama bu ne demek? Daha çok yürümek mi, kola içmeyi bırakmak mı, yoksa akşam 11’de yatmak mı?
- “Daha çok para biriktireceğim” diyoruz ama her ay ne kadar kenara koyacağımızı planlamıyoruz.
Sonra da hedefler havada kalıyor.
Küçük Adımların Gücü
Bir arkadaşım vardı, koşuya başlamak istiyordu. “Her sabah 5 km koşacağım” dedi. Tahmin edin ne oldu? İkinci gün bırakıp battaniyenin altına döndü.
Sonra planını değiştirdi: “Sadece 5 dakika koşacağım.” O 5 dakika bir hafta sonra 10 dakikaya, bir ay sonra 2 km’ye çıktı. Şimdi maratonlara hazırlanıyor.
Mesaj şu: küçük hedefler, büyük sonuçlara açılan kapıdır.
Hedef Belirlerken Kendime Öğrettiğim 3 Basit Kural
- Somut yap → “Kitap okuyacağım” değil, “her gün 15 sayfa okuyacağım.”
- Takvime koy → Hedefin takvimde yeri yoksa, o hedef değil hayaldir.
- Esnek ol → Bir gün aksattın diye “yandık bittik” moduna girme. İnsan robot değil.
Sonuç
Hedef koymak aslında zor değil, ama yanlış yapınca moralimizi bozuyor. Kendine yüklenmek yerine küçük adımlarla başla. Unutma, bir yıl içinde hayatını değiştiren şey genelde minik alışkanlıkların birikimidir.